Blog

Avrupa’da satış yapan bazı yiyecek firmaları etiketlere NPO (Palm yağı içermez) ibaresi yazdırıyor. İlk bakışta ürünlerinin artık palm yağı içermediğini belirten kısa bir not olarak görülse de bu yanıltıcı trend tüketicileri yanlış yönlendiriyor.

Dikkate alınması gereken noktalar;

• Palm yağı yerine hangi yağ kullanılıyor? Malezya Palm yağı GDOlu değildir. Ancak aynı şey mısır yağları için söylenemez. Ayrıca palm bitkileri, çok daha az verimliliğe sahip soya ve kanolaya oranla 1/10 yer kaplar. Bu diğer yağlara tüketicinin talebinin artması halinde, daha fazla ekim alanına yer açmak için orman alanlarının yok edilmesi çok uzak bir seçenek değildir.
• Tüketiciler palm yağının zararlı olduğu gibi yanlış bir kanıya kapılmayacaklar mı? Genelde bir ürünün bir maddeyi içermediğini belirtmesi (glutensiz, şekersiz vb.) o ürünün daha sağlıklı olduğunu imasını taşır. NPO etiketli ürünlerde ise tam tersi bir durum söz konusudur. Çok sayıda beslenme araştırması palm yağının; palm yağı tüketimine dayalı kalp hastalığı riskine etkisi olmadığını kanıtlamıştır. Ayrıca Malezya palm yağındaki tokotrienollerin sağlık üzerine sayısız olumlu etkileri de pek çok makalede yer almıştır. Bu faydalar; felç denince akla gelen beyaz madde lezyonlarını modüle edebilmeyi de içerir.

NPO etiketi tüketicinin zihnine palm yağı içeren ürünleri satın almayarak hem çevreye hem de sağlığına fayda sağladığı fikrini bilinçsizce yerleştiriyor.

Bu iddialar hem bilimsel tetkiklere hem de bu alandaki gerçeklere karşı mesnetsiz kalıyor.

Çok hızlı ve yoğun hayatlar yaşıyoruz. Ürün seçimlerimizde de herkesin güvendiği ipuçlarını takip etmeye çalışıyoruz. Ancak bu, o faydalı ipuçlarından değil. Yapılacak en mantıklı şey kendimizi beslenme değerleri, kaynak kullanımı ve etiket ibareleri gibi konularda eğitmek.