Blog

Bir televizyon reklamında ünlü bir marka, sprey yağlarının pişirme sonrası tortu bırakmadığını iddia ediyor. Palm yağı da bırakmıyor. Ayrıca daha pek çok sağlığa yararlı yönü bulunuyor. Malezya Palm Yağı Konseyi’nin kısa bir süre önce yayınladığı 15 maddelik sağlık yazısından bilimsel literatür, belgelerle desteklenen araştırma ve uzman tavsiyelerine dayanan birkaç önemli nokta:

Palm yağı palm bitkisinin meyve kısmından elde edilir. Palm çekirdeği ve hindistancevizi yağından ayrı tutulmalıdır zira daha düşük seviyede doymuş yağ bileşenleri içerir. Hindistancevizi yağına karşı bir avantajı da; kaprik, lorik ya da miristik asit içermemesidir.

Palm yağı doymuş ve doymamış yağlardan eşit miktarda ihtiva eder.

Diğer tüm bitkisel yağlar gibi kolesterol içermez. Yemeklik ürünlerinde, trans yağ asiti oluşumuna neden olan hidrojenasyon işlemi görmez.

Rafine palm yağı E vitamininde bulunan tokotrienol ve tokoferol bakımından zengin bir kaynaktır.

Palm yağı mükemmel bir kızartma yağıdır. Soya, mısır ya da ayçiçeği gibi doymamış yağların aksine; oksidize olmaya daha az meyillidir. Bu da potansiyel tehlike oluşturan kimyasalların oluşmasına daha dayanıklı olması demektir.

Palm yağı kolaylıkla sindirilip enerjiye dönüştürülebilir. Avrupa, Amerika ve Asya’da insanlar üzerinde yürütülen deneyler; toplam kolesterolde herhangi bir artış görülmezken, palm yağının bir insanın yağ ihtiyacının büyük çoğunluğunu karşıladığını göstermiştir.

Yukarıda bahsedilen deneylerde, iyi kolesterol (HDL) seviyesi değişmezken, palm yağının tek yağ kaynağı olduğu vakalarda seviyenin gözle görülür şekilde yükseldiği görülmüştür. Ayrıca kan plazmasındaki koroner kalp hastalıkları habercisi lipoprotein içeriğinin de önemli ölçüde azaldığı tespit edilmiştir.

Palm yağındaki küçük parçacıkların (karotenoidler, tokoferoller ve tokotrienoller) sağlığa pek çok faydası vardır. Bunların arasında antioksidan, kanser önleyici ve kolesterolü düşürücü etkileri sayılabilir. Ayrıca palm yağındaki karotenoidler aktif A pro-vitaminlardir.

Deney farelerinde kimyasal yollardan verilen tümörleri azalttığı görülmüştür.